Mustafa Kutlu’nun Uzun Hikâye’si Farsçada

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsü tarafından Farsçaya çevirtilen Uzun Hikâye kitabı ve Mustafa Kutlu hakkında Türkiye’den Necip Tosun, Aykut Ertuğrul ile İran’dan Zahra Khosravi ve Ahmad Abulfathi’nin katıldığı bir konferansla, “Türkiye’den Renkler ve Sesler” programı, dün, Tahran’daki Türk Kültür Merkezinde devam etti.

İlk hikâyesi Gönül İşi’ni 1974’te yayımlayan ve çağdaş Türk hikâyeciliğinin önemli isimlerinden olan Mustafa Kutlu’nun filme de uyarlanan Uzun Hikâye isimli eseri hakkında yapılan programda, video-röportaj görüntüleri katılımcılara gösterildi.

Kutlu’nun yazılı ve görüntülü röportaj vermediğini söyleyen konuşmacılardan Necip Tosun, bu röportajı seyrederken şaşırdığını belirterek aslında söyleyeceklerini Mustafa Kutlu’nun ifade ettiğini kaydetti.

Mustafa Kutlu’nun 44 senedir yazdığını, dolayısıyla her sene iki esere imza attığını söyleyen Necip Tosun, Mustafa Kutlu’nun, Türkiye’de çok yazan hikâyecilerimizden olduğunu belirttiği konuşmasına şöyle devam etti:

 “Mustafa Kutlu, Anadolu toprağının acısını, kederini, sevincini, insanî ilişkilerini eserlerinde yansıtır. Ancak Kutlu’nun, bu coğrafyaya yani İranlılara da söyleyeceği sözleri var. Çünkü Doğu geleneğine bağlı bir anlayıştan gelmektedir. Ona göre bütün Doğu edebiyatı hikmet ve ahenkten oluşmaktadır. Dolayısıyla geleneğe bağlı bir yazar olarak Kutlu, bu coğrafyanın insanına hitap etmektedir.”

Aykut Ertuğrul da, Uzun Hikâye’nin yazılış öncesine vurgu yaparak, “her yazarın, geniş ölçüde her sanatçının eserlerinde aslında kendi hikâyesini, hayat macerasını yazdığını” söyledi.

“Ancak Mustafa Kutlu’nun Uzun Hikâye’si, kendi hayatından daha fazla bölümler içeriyor” diyen Aykut Ertuğrul, “Trenler, istasyonlar, yalnızlık, taşra, sebze bahçeleri… tamamen Kutlu’nun hikâyesini anlatmaktadır. Yazarımız, trenlerden, istasyonlardan etkilendiğini az önceki videosunda kendisi söylüyor. Yalnız onun etkilendiği başka bir şey daha var, o da taşradır, taşralı insanlardır. Kutlu, taşraya muhabbetle bağlıdır. Taşranın doğallığı, saflığı sebebiyle bu insanları hikâyelerinde öne çıkarır. Dolayısıyla Mustafa Kutlu’nun eserleri, taşralı insanların galerisi gibidir.” şeklinde konuştu.

Konuşmacılardan Zahra Khosravi ve Ahmad Abulfathi’nin Mustafa Kutlu’nun eserleri üzerinde bir değerlendirme yaptığı konferans sonunda, Uzun Hikâye’nin Farsça çevirisi dinleyicilere hediye edildi.