Tahran’da “Sezai Karakoç ve Hızır’la Kırk Saat” Programı Gerçekleştirildi

Yazıcı-dostu sürüm

Tahran Yunus Emre Enstitüsü, Salis Neşriyat iş birliği ile 22 Eylül 2016 tarihinde “Sezai Karakoç ve Hızır’la Kırk Saat” programı düzenledi.

Şair, yazar, mütefekkir Sezai Karakoç ve onun ilk şiir kitabı olan Hızır’la Kırk Saat’in Farsça tercümesini tanıtmak amaçlı düzenlenen programda kitabın mütercimi Ata İbrahimi Rad’ın yanı sıra İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Koç, Tahran Havza-yı Mizah Bölümü Başkanı Nâser Feyz ve Yazar Foad Neziri birer konuşma yaptılar.

Panelde Sezai Karakoç ile olan dostluğuna da değinen Prof. Dr. Turan Koç, konuşmasına başlamadan önce program için üstat Sezai Karakoç’u İstanbul’da ziyaret ettiğini ve onun selamını getirdiğini söyledi. Koç, “Sanat İslam’ın önemli bir dilidir. Sezai Karakoç öze ilişkin şuur alanımızı genişletir ve derinleştirirken aynı zamanda da yeni bir dil formu yakalar. Hızır'la Kırk Saat kitabı bu yenileyiş ve yenilenişim güzel bir örneğidir.” dedi.

Şair-yazar Nâser Feyz ise şunları söyledi:

“Sezai Karakoç’un şiiri, insanların haysiyet ve şerefini onurlandıran bir dünya bildirimidir. Sezai Karakoç’un şiirinde inanılmaz dil kapasitesi, öncelikle yer alır. Karakoç, Hızır’la Kırk Saat’te aslında mükemmel bir insan sembolü olarak çileye giriyor. Karakoç'un şiiri barışsever bir milletin sesidir ki dünyanın Müslüman ülkelerin arasında özellikle tek tanrıya inananlara bir birlik oluşturmayı amaçlıyor. Karakoç, âlemde zor durumunda kalanlara destek veren bütün görüşlere saygı göstererek, onlarla kendi diliyle konuşuyor.”

Hızır’la Kırk Saat kitabının mütercimi Ata İbrahimi Rad ise Sezai Karakoç’u tanıtırken şunları söyledi. “Hızır’la Kırk Saat’i çevirdiğim vakit devamlı düşünceye dalıp bu kadar mana, aşk, tefekkür ve derinliğini Farsçaya nasıl çevireceğim diye düşündüm. Sonra aşk imdadıma geldi. Aşka sadece aşk tercüman olabilir.” dedi.

Yazar Foad Neziri ise önce bilim ve sanatın insanlar üzerindeki etkisine değindi. Daha sonra eski zamanlardan günümüze ulaşan Türk Edebiyatına vurgu yaptı. Bu vurguyla beraber şiir çevirisinin önemine değindi. Yazar Foad Neziri, Fars ve Türk edebiyatının ortak kültürel öğelerine de değindi.

Tahran Yunus Emre Enstitüsü Sezai Karakoç’un kitaplarından oluşan bir serginin de açılışını yaptı. Burada Mütercim Ata İbrahim Rad,  Hızır’la Kırk Saat kitabının Farsça tercümesini okurlara imzaladı. Program, konuklara verilen ikram ile son buldu.

 

Sezai Karakoç ve Hızır’la Kırk Saat Hakkında

Medeniyet tarihimizde bolluğun, bereketin timsali, darda kalanlara yardımcı, yol gösterici olarak bilinen Hızır, zengin çağrışımları ve mistik yönüyle Kur’ân-ı Kerim`den iktibas yapılarak Sezai Karakoç’un şiirine konuk olmuştur.

 

Modern Türk şiirini İslam medeniyeti ve estetiğiyle birleştiren Sezai Karakoç’un kırk bölümden oluşan şiirinin adıdır Hızır’la Kırk Saat. Eserin ilk baskısı 1967 yılı Mayıs-Haziran aylarında yazılmış ve doğrudan kitap olarak yayımlanmıştır. Geçmişe doğru uzanan bakışların yoğunlaştığı Hızır’la Kırk Saat’in ana gövdesini dinî kıssalar, peygamber mucizeleri, evliya menkıbeleri oluşturmaktadır.

40 bölüm boyunca yeni ve bambaşka bir dünyanın kapılarını açan şiirin iki ayrı anlatıcısı vardır: Hızır ve şair.

Kırk bölümlük serüven boyunca Hızır’ın öne çıkması, şairi geride bırakmaz. Kimi zaman Hızır konuşur, şair susar; kimi zaman da şair konuşur, Hızır susar. Bu çeşitlilik aynı zamanda aynileşmeyi de beraberinde getirir. Ki bu durum bizi, Hızır şairdir şair de Hızır’dan başkası değildir, anlayışına götürür.

Hızır, zengin çağrışımları ve mistik yönüyle Kur’an-ı Kerim’den iktibas yapılarak Sezai Karakoç’un şiirine konuk olmuştur. Halk inanışına göre Hızır, Âb-ı Hayat’ı içerek ölümsüzlüğe kavuşmuştur.